'... Çalışmalarım sırasında gördüm ki ne de çok aydın türü varmış, şaşıp kaldım: Kapıkulu aydın, medreseli aydın, Osmanlı aydını, naylon aydın, gerçek aydın, işbirlikli aydın, sözde aydın, çıkarcı aydın, dönek aydın, liberal aydın, halktan aydın, Marksist aydın, kapitalist aydın, burjuva aydını, fırsatçı aydın, çıkarcı aydın, Batılı aydın, çağdaş aydın...'
'... İşin kötüsü, bunlar kendilerini aydın diye tanıtıyorlar. Önemli bir toplam kesimi onları öyle biliyor. Alkışlıyor; el üstünde tutuyor...
Adam; dün Osmanlı, padişah, halife düşmanı, Atatürk hayranıydı; bugün Osmanlı'yı göklere çıkarıyor, durmadan Atatürk'ü kötülüyor!
Adam; dün üniter devletten bağımsızlıktan yanaydı; bugün bunların modasının geçtiğini söylüyor!
Adam; dün antiemperyalistti, antikapitalistti; bugün liberalizmin, soygunculuğun avukatlığını yapıyor!
Olanları ilgiyle, şaşarak, izliyoruz. Dün 'kara' dediklerine bugün 'ak' diyen bu adamlara 'aydın' diyebilir miyiz? Savunmaları hazır: 'Efendim, dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Değişim, hayatın temelidir.'
Sözü uzatmayalım. Aydın: tutarlı, ilkeli insandır. Esen rüzgara göre eğilip bükülen, çıkarlarına göre davranan aydın olamaz; olsa olsa dönek olur...'
'...1920'lerde olduğu gibi bugün gibi de zorlu günler yaşıyoruz. Cumhuriyetimizin kazanımları birer birer yok edilmeye, Türk toplumu ayrışmaya bölünmeye zorlanıyor. Yine yurtsever, milliyetçi halkçı, antiemperyalist, bağımsızlıktan yana olan aydınlara ihtiyacımız var...'
Baskı Yılı: 2008
Dili: Türkçe
Yayınevi: IQ Kültür Sanat Yayıncılık