Her yolculuk ve göç, yazgının hareket hâlinde olduğunu gösterir; böler, katlar, geriye ya da ileriye doğrufırlatır. Genellikle hızlı nüfus artışı, yolculuk ve göçlerin önemli bir nedeni olarak gösterilir ki bu bir yerekadar doğrudur. Tabii bir de yoksullukla birlikte o güzelim toprağından koparılmış insanlar vardır vebunlar genellikle kitleler hâlinde taşra başkentlerine ve ardından ana kentlere akın etme eğilimindeolmuştur hep. Meksico City, Kalküta, Delhi, Cakarta, Bağdad, Sanghay ya da Bombay... Fakat bir sanatçıiçin yolculuk her zaman için ilhamdır ve bu da çoğu kez dışarıdan, öteki olandan gelir. Alnının tamortasına silahını dayayan birinin beynini delip geçen bir mermi gibi menzilini yerinden ederek gerideparamparça bir bilinç alanı bırakır. Freddie Mercury, Somebody to Love'un bir yerlerinde tasvir ettiği gibibu ne zaman ne de mekân tanımadan kendi gölgesine basarak daha öteye gider; sınırın da ötesine: Hayatımın her günü çok çalışıyorum. Kemiklerim sızlayana dek. Günün sonunda alın teriylekazandığımı eve götürüyorum. Tek başıma, dizlerimin üstüne çöküp dua etmeye başlıyorum. Gözlerimdenyaşlar süzülene dek.Bendeki ağrımı duyumsamana rağmen bu sende hep öteki olarak kalmaya mahkûmdur. Yaşam benimiçin bir sorunsa, ben de yaşam için bir sorunum. Çünkü anlatılan senin hikâyen!Ve böyle şarkısını söyledi Zerdüşt.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.