Birileri yaşadığımız şu kısacık hayatı yarım elma, yarım düş ya da yarım madalya gibi tam ortadan ikiye bölmüş. Bunu ya görmüyor ya da görmek istemiyoruz…
n
Hak ettiğimizden azına razı oluşumuz, gösterilen raftan aşağı oturuşumuz, neden…? Bizi küçültmeye yapılan masraf, yüceltmeye yapılandan hep fazla olmuştur, neden…? “Aşiretinizin sevabına değil, günahına ortak olun!” diyorlar, niçin…?
n
Fabrika bantlarında kopan kolumuzla, aylığımızın da ikiye bölünüşü tesadüf değil. Cephede kopan bacağımızla birlikte göğsümüze takılan madalyanın ortadan ikiye bölündüğü gibi…
n
İyi ki yemeden yaşamayı öğretemediler. Yani açlık silahı halen elimizde. Bu demektir ki, halen bitmemiş bir öykümüz var!..
n
Hasan Kıyafet
n
Her romanında, öyküsünde, hatta çocuk kitaplarında buram buram Anadolu, emek ve hümanizm kokan Hasan Kıyafet’in, YARIM MADALYASI da böyle bir öykü kitabı.
n
“Burjuvaziyi memnun etmek için bir cümle bile yazmam,” diyen Hasan Kıyafet’in öykülerinin konusu; açlığa, zulme uğramış herkesin, köyünü terk etmeye zorlanmış Kürt ailenin, kadınların, depremzedelerin, canını kurtarmak için gelip ucuz işgücü olmakla kalmayıp bir de ayrımcılığa uğrayan Suriyeli emekçilerin, , 12 Eylül darbesinde zulme uğramış devrimcilerin ve onları sahiplenen halk çocuklarının, kısacası tüm dünyanın öyküsüdür YARIM MADALYA. Öykülerini bazen leylekler, bazen dut ağacı, bazen de bir
n
öğretmenin yaşamıyla harmanlıyor Hasan Kıyafet...
n
Cem Duman
n
n
(Tanıtım Bülteninden)
n