“Hayırdır! Ne var, ne olmuş, çabuk söyle?”
“Daha ne olacaktı, eğer doğruysa…”
“Ne doğrusu, ne oluyor Abuzer?”
“Seyran…”
Hüseyin Efendi sofrayı bir kenara iterek, ‘’Seyran’’ sözüne kendisi gibi merakla odaklanan eşinin gözlerine baktı:
‘’Devam et …‘’ diyerek Abuzer’e sertçe yöneldi. Hüseyin Efendi tecrübeliydi. Abuzer’deki yüz ifadesinin, Seyran’ın cesedinin bulunması ile
alâkalı olmadığını sezmişti. Kötü bir şeyler vardı, ama ne?
“Evet, devam et…” dedi. Abuzer: “Birine kaçmış ve Adana’daymış!..”
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.