Fırat’ta akan serin su Everest’teki karsın.
n
Bazen deli bir rüzgâr, bazen Anzer’de balsın.
n
Utanırım diyemem, utanmadaki arsın
n
Ben nasıl unutayım, yüreğimdeki yarsın!
n
n
Alnımdaki yazıda, karadan da karasın.
n
Adın anıldığında, kalbimdeki yarasın.
n
Gönlümün başkenti, bendeki Ankara’sın
n
Maziye daldığımda, en güzel hatırasın.
n
n
Dualarda yakarış, şükürlerde sen varsın.
n
Her şey yalan dünyada, sen doğru olan ansın.
n
Vazgeçmişim her şeyden, yanacak olan yansın.
n
Sen kendine değil ki, bu bedene de cansın.
n
n
Trabzon’da bordo mavi, Rize’de demli çaysın.
n
Geceyi aydınlatan, göklerden vuran aysın.
n
Rabbimin hediyesi, hakkıma düşen paysın.
n
Bedenimi titreten, gönlümden geçen faysın.
n
(Tanıtm Bülteninden)
n