Bu vatan ve Türk milleti ne kahraman yöneticiler, iman aşkıyla dolup taşan şehitler ve güzel ruhlu alimler gördü. Hepsinin yolu dosdoğruluktu. Tıpkı Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)' e gelen ilahi vahyi gibi, ‘emrolunduğun gibi dosdoğru ol!' (Hud suresi 112)
n
Bu gayretleriyle, azim ve hizmetleriyle zulme uğradılar, yolları çetrefilliydi, hakları gasp edildi, kimisi koltuğundan edildi, kimisi idam, kimisi şehit. Yüce ilahi kitabımız Kuran-ı Kerim'de birçok ayette Hakk ve Batıl'dan söz edilmekte. Babamız Hz. Adem'in (a.s) oğulları Habil ve Kabil'den bize kalma.
n
Zayıf yaratılmışlar hep kötülüğü tercih edecekler, heva ve heveslerini ilahlaştırarak.
n
Bu zafiyetleri neden kaynaklanıyor? ‘İstek ve arzularını terbiye edememekten!' İnsanoğlu çiğ süt emiş, mutluluk adeta bağımlılık yapıyor. Bu mutluluk hissi bazen üstün kişilik arzusu, bazen güzellik; bazen akıl; ve bazen de dünyevilik elde etme hırsı.
n
Bunları elde etmezse güç kuvvetten düşüp, yaşam enerjisini kaybedip öleceğini zannediyor ve işte bu ölüm korkusu onu canavarlaştırıyor, basitliği (haset) ve kolaylığı (zulmü) tercih ediyor.
n
İnançlılar ise zahmetsiz rahmetin olmayacağını bilip, tam teslimiyetle tevekkül edip, zor olan sabra bürünüp Allah'a (c.c) giden yolu arıyor. Ağır bir terbiyeden geçiyorlar.
n
n
(Tanıtım Bülteninden)
n