Onlar, “kutlu” çocuklar...
n
Onlar, “kutlu emanetin kutlu talipleri”...
n
Kendi kutlu, nesli kutlu, adları kutlu çocuklar...
n
Onlar, Oğuz’un çocukları...
n
Devraldıkları kutsal emaneti taşımanın ve korumanın kolay olmayacağını en baştan biliyorlardı.
n
Emanet de taşınacağı yol da kutsaldı. Emanetin sahibine hürmet ettiler, yolu da emaneti de kutsal bildiler.
n
Kâh Oğuz Kağan oldular kâh Bilge Kağan. Yeri geldi Yesevi oldular; ilim alıp ilim verdiler.
n
Alparslan olup açılmaz kapıları açtılar. Anadolu’yu yurt edindiler, vatan yaptılar.
n
Fatih oldular, alınmaz denen şehirleri aldılar, almanın şerefine vardılar, medeniyet inşa ettiler.
n
Onlar! Göktürk oldular, Selçuklu oldular, Osmanlı oldular ve emanetin taşınacağı yer bitmedi, bitmeyecekti.
n
Gün oldu, devran döndü. Tarihin derinliklerinden gelen kinin sahibi yedi düvel, birlik oldu; canla vatan yapılan topraklara ateş olup yağdı. Bu kez emanetin sahibi, Samsun’dan güneş oldu.
n
Onlar! Türkiye oldular. Çünkü “Kızılelma” için tekrar dirilme vakti gelmişti.
n
Selam onların üzerine olsun...
n
n
(Tanıtım Bülteninden)
n