“Hatırlar mısın çocuk İstanbul'un eski zamanlarını!..
n
Bir ucundan rüzgâra bıraktığın anılar, çiçek olup dökerdi tohumlarını her semtine...
n
Hey gidi İstanbul hey!”
n
Torununun koca çınarı Sungur Bey; ilmek ilmek sayfalara işledi her güzelliğini. Dizdariye yokuşundan Kıztaşı'na, Çemberlitaş'tan Talimhane'ye, Şişli'den Çengelköy'e, Taksim'den Kadıköy'e ve daha nicesine...
n
Günseli apartmanında atılan kahkahalar, Haydarpaşa Lisesi'nde pekişen dostluklar...
n
Sakıp Sabancı, Vehbi Koç, Müzeyyen Senar, Safiye Ayla gibi güneşi asla sönmeyen değerler...
n
Hayaller, hayatlar, umutlar ve anılar...
n
Bir ömüre sığmayacak yaşanmışlıkların kaleme döküldüğü andır bu an...
n
Tüm bu anlatıları sererken yüreğinden kağıda ekledi Koca Çınar Sungur Bey;
n
“Geçen zaman da güzeldir, tadı damağınızda kalan anılar varsa...”
n
(Tanıtım Bülteninden)
n