20 ünlü düşünürden seçme din-ateizm yazıları… Karl Marx, Voltaire, Marquis de Sade, Sigmund Freud imzalı eserlerle birlikte toplam 5 kitap: Din ve Ateizm Setiİnanmıyorum - Bertrand Russell / Camus / Cesare Pavese / David Hume / Denis Diderot / Einstein / Emma Goldman / Erich Fromm / Goethe / Henry Miller / Kafka / Lenin / Marquis De Sade / Nietzsche / Platon / Sartre / Schopenhauer / Simone De Beauvoir / Tolstoy / Voltaire / Wilhelm Reich
İnanmıyorum diyebilmek için daha önce inanmış olmak gerekir mi? Peki inançtan önce ne var? Ateizm mi?
Ateistlerin Son Sözleri İnanmıyorum, inanmayanların mabetsizliği gibi adeta.
Voltaire'den Sartre'a bütün malum ve merhum ünlü ateistlerin son sözleri bu kitapta...
İlginç anekdotlar, öyküler ve son derece çarpıcı yazılarla.
İnanmak için daha ne kadar başkalarının inançlarına inanmaya devam edeceksin?
Din - Sigmund FreudHer şey baba-oğul ilişkisiydi. Tanrı yüceltilmiş babaydı ve babaya özlem din ihtiyacının kökeniydi. Görünüşe bakılırsa o andan itibaren gerçekten de dinin oluşumunda genel olarak başrol atfedilen insanın zayıflığı ve acizliği etmenini keşfetmişsin ve şimdi de daha önce baba-karmaşası olan her şeyi acizlikle açıklıyorsun. Bu dönüşümü açıklamanı isteyebilir miyim?"
Memnuniyetle. Ben de zaten bu daveti bekliyordum. Lakin bu gerçekten bir dönüşüm müdür?
Halkın Afyonu - Karl MarxDünyanın son yıllarında muhafazakârlar ve dindarlar halkçı, sosyalist söylemlere yaklaşıyorsa bu kanadın temel metinleri de neden kutsal kitaplar olarak görülme muamelesine yaklaşmasın? Bu metinlerden en önemlisi hiç kuşkusuz bugün dinci güçlerin de kendi yanlarında görmeye çabalarken takındıkları söyleme kaynak oluşturan Marx'ın içinde ünlü "halkın afyonu" terimini kullandığı metin 1843 yılında kaleme aldığı Hegel'in Hukuk Felsefesinin Eleştirisine Katkı/Giriş adlı yazıda yer almaktadır. Marx, henüz Genç Hegelciler çevresine yakınlık duyduğu dönemde, özellikle Ludwig Feuerbach'ın doğrudan etkisi altında bu metni yazmıştır.
Ateizm - VoltaireBir ateist toplum neden olanaksız görünüyor? Dizginlenmeyen insanların hiçbir zaman bir arada yaşayamayacaklarına, gizli suçlara yasaların hiçbir şey yapamayacağına, insan adaletinden kaçan kötüleri bu ya da öteki dünyada cezalandıracak öç alıcı bir Tanrı'nın gerekliliğine karar verildiğinden.
Musa'nın yasalarının insanlara gelecek hayattan söz etmediği, ölümden sonra cezalarla hiç korkutmadığı, ilk Yahudilere ruhun ölümsüzlüğü hakkında hiç söz etmediği doğrudur, ama ateist olmaktan ve Tanrı'nın öcünden kurtulabileceklerini sanmanın çok uzağında olup insanlar içinde en dindar olanlardı. Yalnız ebedi bir Tanrı'nın varlığına inanmakla kalmayıp bu Tanrı'nın aralarında bulunduğuna inanıyorlar, kendilerinin, eşlerinin, çocuklarının, dört nesil sonrasına kadar torunlarının da Tanrı tarafından cezalandırılacağını düşünerek korkudan titriyorlardı ki bu çok güçlü bir dizgindi.
Can Çekişen Ateist ile Papazın Konuşması - Marquis De SadeMarquis de Sade'ın 1782 yılında hapishanede yazdığı kısa bir metin. Bu felsefi konuşmada Marquis, günah çıkarmayı reddeden ve ölmekte olan bir kişi üzerinden kendi ateizmini ve özgür düşüncesini ortaya koyuyor. Bu konuşmada can çekişen kişi Tanrı'nın varlığının gerekliliğini ona kabul ettirmeye çalışan bir papaza karşı koyuyor. Can çekişen, rasyonel olarak bu varlığın kanıtlanmasının imkansızlığını ısrarlı bir şekilde savunuyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 608
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: Kafe Kültür Yayıncılık