20. yüzyılın başında Batıcılar, Batılı değer yargılarını kabul etmiş bir Osmanlı toplumu; ulusçuluğu kesinlikle reddeden İslâmcılar, ümmetçi ilkelere dayalı bir toplum yapısını önerirken; Türkçüler, bağımsızlıkları için birer birer başkaldıran Hıristiyan uyrukların etkisiyle ulusal devlet anlayışını savunuyorlardı.
İşte Ziya Gökalp, 1918'de yayımlanan Türkleşmek İslâmlaşmak Muâsırlaşmak'taki yazılarında, birbirleriyle savaşım içinde olan bu akımların bir bireşimini yapmayı amaçlar.
Ziya Gökalp, 1923'te yayımlanan Türkçülüğün Esasları'nda ise, Türkçülüğü, yeni Türkiye'nin temeli olarak alacaktır.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.