Arkadaşını Davet Et


Türkçe Okunuşuyla Cevşenül Kebir
Türkçe Okunuşuyla Cevşenül Kebir
Türkçe Okunuşuyla Cevşenül Kebir
Türkçe Okunuşuyla Cevşenül Kebir

Türkçe Okunuşuyla Cevşenül Kebir (003435)

0,00
Tedarikçi : Minber
Para Puan : 100
İndirim Oranı : %54 İndirim
KDV Dahil : $24.14
İndirimli : $9.33  + KDV
KDV Dahil : $11.10
Barkod : 9789752691421
KÜ-5
Dini Kitaplar

Türkçe Okunuşuyla Cevşenül Kebir


Ürün Özellikleri :

Baskı Tarihi : 2014
Kitap Kapağı : Karton Kapak
Sayfa Kalitesi : Şamua
Sayfa Sayısı : 48 Sayfa
Dil Türkçe ( Transkripiyonlu)
Ebat : 8 x 11.5 cm
Ağırlık : 20 gr


TAKDİM
Duâ, zikir ve salâvatın Müslümanın hayatında çok mühim bir yeri vardır. Duâ, kulluğun özü, ibâdetin beyni, mü'minin silâhıdır; mü'minin her zaman başvuracağı bir güç kaynağıdır. Duânın bu öneminden dolayıdır ki Cenâb-ı Hak, kullarını duâya dâvet eder ve yapılacak duâları cevapsız bırakmayacağını bildirir. Bu İlâhî dâvetlerden üçü şu meâldedir:"Bana duâ edin, size cevap vereyim." (Mü'min: 60) "O, îman eden ve güzel işler yapanların duâlarına cevap verir." (Şûrâ: 26) "De ki: Duânız olmazsa Rabbim katında ne ehemmiyetiniz var?" (Furkân: 77)
Peygamberimizin (a.s.m.) en önemli dualarının arasında Cevşen bulunur. Bu büyük duanın Peygamberimize verilişini anlatan şu hâdise, aynı zamanda onun önemini de ortaya koyar.Peygamberimiz, zırhını giymiş, Uhud Dağına gidiyordu. Hava çok sıcaktı. Bir ara başını kaldırıp gökyüzüne baktı ve Allah'a duâ etti. Birden, açılmış gök kapılarından Cebrâil'i (a.s.) gördü. Hz. Cebrâil nurlara bürünmüştü.Resûlullah'a, "Cenâb-ı Haktan sana selâm, tahiyye ve ikram getirdim" dedi. Peygamberimiz selâmini aldıktan sonra, Cebrâil (a.s.) getirdiği duâyı takdim etti ve şöyle dedi:"Üzerinden zırhını çıkar ve bu duâyı oku. Bu duâyı üzerinde taşır ve okursan zırhtan daha büyük tesiri vardır."
Her an ve her fırsatta ümmetini düşünen Peygamberimiz, "Bu duanın tesiri sadece bana mı mahsus, yoksa ümmetime de şâmil mi?" diye sordu. Cebrâil (a.s.) şu müjdeyi verdi:"Yâ Resûlallah! Bu duâ, Cenâb-ı Allah’ın sana ve ümmetine bir hediyesidir. Bunun sevabını Allahtan başka kimse takdir edemez." (Ahmet Ziyâeddin Efendi, Mecmuatü’l-Ahzab).

Nesil Yayınları
ve emsp;
Peygamberimiz (a.s.m.), zırhını giymiş, Uhud
Dağına gidiyordu. Hava çok sıcaktı. Bir ara başını
kaldırıp gökyüzüne baktı ve Allah'a duâ etti.
Birden, açılmış gök kapılarından Cebrâil'i (a.s.)
gördü. Hz. Cebrâil nurlara bürünmüştü.
Resûlullah'a, "Cenâb-ı Haktan sana selâm, tahiyye ve ikram getirdim" dedi. Peygamberimiz (a.s.m.) selâmını aldıktan sonra, Cebrâil (a.s.) getirdiği duâyı takdim etti ve Şöyle dedi:
"Üzerinden zırhını çıkar ve bu duâyı oku. Bu duâyı
üzerinde taşır ve okursan zırhtan daha büyük tesiri vardır."
Her an ve her fırsatta ümmetini düşünen
Peygamberimiz (a.s.m.), "Bu duânın tesiri sadece
bana mı mahsus, yoksa ümmetime de şâmil mi?"
diye sordu. Cebrâil (a.s.) Şu müjdeyi verdi:
"Yâ Resûlallah! Bu duâ, Cenâb-ı Allah'ın sana
ve ümmetine bir hediyesidir. Bunun sevabını
Allah'tan başka kimse takdir edemez."

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR