Sabahları, önce kirli, donuk ışığını gönderir güneş. İsteksiz, uykulu. Yavaş yavaş yamaçların karanlığı uyanır, üzerime ılık bir aydınlık düşer. Sonra iki dağın arasından sarı ışıltılarla yükselirken karşı kıyıların, ağaçların, uykulu kayaların, ıslak kumların, tepedeki evlerin üstünden kaldırır gecenin yorganını. Çiy düşmüş ağaçların ıslak dalları tüterken, eski evin penceresinde kırılan gün ışığı, altın bir şerit gibi sularıma düşer. Dağların gözünü kamaştırırken ŞAHİN
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.