13 Kasım 1918’de İngilizlerin öncülüğünde İttifak güçleri, sömürgelerden getirdikleri vahşet saçan savaşçıları ile İstanbul’a akın ettiler.
n
Tarihte ilk defa bir Türk başkenti yabancılar tarafından işgal edilmişti.
n
Uzun yıllar süren savaş İstanbul’daki Müslüman Türk erkek nüfusunu azaltmış, evlerde kıtlık ve salgın hastalıklarla boğuşan yaşlı erkekler, kadınlar ve çocuklar kalmıştı.
n
Biri çıktı: “Var mısınız?..” dedi.
n
Önce tek tek:
n
“Yaşlılar, kadınlar, genç kızlar, sanatkârlar, doktorlar, hamallar, prenses ve sultan hanımlar, meyhaneciler, mahkûmlar ve imamlar ses verdiler: “Buradayız!..”
n
Sonra “Milli Müdafaa Cemiyeti” adı altında bir oldular.
n
Bu sefer hep birden haykırdılar: “Sonuna kadar!..”
n
İstanbul sokaklarında, işgalcilerin binalarında kanlı ve acımasız bir savaş başladı.
n
Kadınlar ve genç kızlar en korkulan savaşçılar oldular.
n
Askerî depolardan silahlar boşaltılıp gemilerle Anadolu sahillerine kaçırıldı.
n
Hiç duymadığınız ve şimdiye kadar tamamını kimsenin anlatmadığı, dünyada eşi görülmemiş bir direnişle şehirlerini işgalcilerden geri almak için ölümüne savaşıp bir destan yazdılar.
n
İşgal Kuvvetleri Başkomutanı General Harington’un, İngiliz Başbakanı Loyd George’a çektiği son telgrafın son cümlesi şöyle bitiyordu:
n
“…Yukarıda anlattığım nedenlerden dolayı İstanbul’u bir an evvel terk etmeliyiz. Yoksa askerlerimiz de ailelerimiz de bir daha Londra’ya dönemeyecek.”
n
(Tanıtım Bülteninden)
n