Artık ülkemin topraklarında değildim. Bağlılık duyduğum, senelerce havasından, suyundan, mevsimlerinden nemalandığım memeleket arkamda kalmıştı. Melankoli taşıyordu yüreğim ama üzgün değildim. Yaptığım şeyin doğru olup olmadığını tartışmıyorum. Gerekliliğin, mecburiyetin ve yaşamanın farz olduğu şeyleri yaptığıma inanıyorum. Gökyüzü, başka yerlerde de aynı renk olacaktı. Kliseler, camiler, sinagoglar. Dünya hep aynı kalacaktı. Ruhumun aynı kalmasından ve onu kaybedeceğimden korktuğum için ayak bastığım toprağı değiştirme ihtiyacı hissediyordum. Kim billir, belki daha güçlü dönecektim kaçmak zorunda kaldığım yere…
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.