Arkadaşını Davet Et


Efe ErginerTürkçe Romanlarİstanbullu 60'lar
Efe ErginerTürkçe Romanlarİstanbullu 60'lar
Efe ErginerTürkçe Romanlarİstanbullu 60'lar

İstanbullu 60'lar (9786056951817)

0,00
Para Puan : 100
İndirim Oranı : %54 İndirim
KDV Dahil : $21.12
İndirimli : $9.08  + KDV
KDV Dahil : $9.72
Barkod : 9786056951817
Türk Edebiyatı 4
KÜ-4

Efe Erginer’in yeni çıkan ‘İstanbullu 60’lar’ romanı edebiyatımızın bir boşluğunu dolduruyor... İstanbullu altmışlar bizlere o yılların gençliğinin dinlediği popüler müziği, karşılaştıkları siyasal hareketleri, İstanbul’un renklerini seslerini, sosyal kültürel etkinliklerini ve her şeyden önemlisi yaşanmış o harika aşkları olduğu gibi anlatıyor.

n

600 Sayfalık bu romanda ayrıca o yılların İstanbul’unun Anadolu gençliğinin yüksek öğrenimini yapabilmesi için ne kadar önemli olduğunun altı çiziliyor. 1960’lar da Anadolu’nun Üniversite okumak isteyen gençlerini yurt dışı alternatifinin dışında İstanbul’dan başka gidebilecekleri bir şehrin pek olmadığını bakın yazarımız nasıl anlatıyor...

n

 ‘1960’larda Anadolu’nun Lise mezunu akıllı gençleri, eylül başlarında üniversite okumak... Okuyup adam olmak için göçmen kuşlar gibi İstanbul’a geçici bir zaman için göçerlerdi. Bu gençler çoklukla: Doktor, eczacı, diş hekimi, mühendis, mimar, avukat, sanatçı olabilmek için İstanbul’a gelirlerdi. Okuyacakları okulun yakınlarında keselerine uygun bir yerlere yerleşirler, en geç üç ay içinde de bu kadim şehrin tarihi, insanları, kültürü, bilgi kaynakları, güzellikleri, kızları, sinemaları, eğlence mekanları onları çarpardı. Kimi bu etkileşimden korkup kabuğuna çekilir, kimi de üstüne üstüne giderdi’

n

Efe Erginer İstanbullu altmışlarda, İstanbul’un üstüne üstüne giden o Anadolu gençlerinden bir tanesinin... İzmir’li Can’ın... Yeni yaşamı üzerinden İstanbul’un sosyal, kültürel bir kesitini vermektedir. Can İzmirli olmanın kendince ayrıcalığını yaşamak isterken İstanbul’un kültürü, güzellikleri... Hepsinden önemlisi karşı pencerede gördüğü o kıza... Oya’ya çarpmasıyla darmadağın oluşunun bir hikayesidir.

n

Can Diş Hekimliği okumak için İstanbul’a geldiğinde kendisi gibi İzmirli olan lise arkadaşlarıyla aynı pansiyon odasını paylaşmaktadır... Can oldukça yakışıklı, biraz kendini beğenmiş, aklınca İstanbul’u küçümseyen orta sınıf bir ailenin çocuğudur. Kendisi ortanın solu düşüncesinde... C.H.P. olmasına karşın diğer iki oda arkadaşı aşırı solcudur... Türkiye’nin özgürlüğünün, prangalarından kurtulup gelişiminin ancak Marksist Leninist düşünceyle olabileceğine inanan çocuklardır. Aralarındaki fikri siyasi tartışmalar bazen gecnin geç saatlerine kadar uzardı.

n

Can İstanbul’u yaşamaya baialmıştır... İzmir’den sonra ilk karşılaştığı zorluk caddenin hangi kaldırımında durursa gideceği semt için doğru yerde olduğunu öğrenmesidir... Taksimden Şişliye dolmuşla gitmek için kaldırımın neresinde? Karaköy’e gitmek için neresinde durması gerektiğini zamanla öğrenir. Can’ın İzmir’de tahmin edemeyeceği bir ikinci olguyla karşılaşması... Gecenin geç saatlerine kadar hemen her yere gündüz fiyatıyla dolmuşların çalışmasıdır... Bu müthiş bir şeydir... Çünkü: İzmir’de oo30 dan sonra taksilerin dışında neredeyse ulaşım durmaktadır. Can’ın bir diğer şaşkınlığı kar yağışı ve karlı yollarda vasıtaların taktıkları zincir sesleridir... Üç İzmirli arkadaş İstanbul’a yağan ilk karla ağızlarını açıp Şişli sokaklarında kar tanelerini ağızlarına düşüre bilmek için girdikleri komik haller ve otomobillerin üzerine henüz tutmaya başlamış bir santimlik karla, kartopu oynamalarıdır. 

n

İstanbul’un günlük yaşamı, güzellikleri, kültürü, diğer farklılıkları Can’da İzmir beğenmişliğini yavaş yavaş törpülemektedir. Can bunun farkında olmasa da İstanbul onun kanına damla damla girmektedir. Ama onu en çok etkileyen, adeta çarpan... Pansiyon odasının karşı penceresinden gördüğü o kızdır. Oya... Oya kendi soyadlarını taşıyan apartmanda oturan, Kadıköy kolejinde yatılı olup anacak hafta sonları eve gelen... Ünlü, varlıklı, aristokrat bir ailenin tek kızıdır. Oya ile Can farklı sokaklarda ama arka yüzleri birbirine bakan ve aynı hizada olan dairelerinde oturmaktadılar.

n

 Can’a Oya her şeyiyle çok ilginç gelir... İzmir’de hiç rastlamadığı değişik bir tiptir oya.  Can, Oya’yı gördükten sonra artık o pansiyon pencereden ayrılamaz olur... Zamanla Oya’da öyle olur... Gü

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR