Babam…
n
n
Büyüdükçe bir tarafım anladı onu aslında, biliyor musun? Anladı; ama asla hak veremedi. Babam içimde doldurulması imkânsız kara delikler açtı.
n
n
Böyle olurmuş, sonradan anladım. O sevilmemişlik öyle oymuş ki içimi, hepsi birer kara deliğe dönüşmüş. Öyle büyük kara delikler ki hem de…
n
n
Sonradan bildim Berrin. Ben farkında olmadan, tüm o kara delikleri sen kapat istemişim. Oysa ne büyük haksızlık… Oysa ne de büyük bir yanılgı… Tam da bu yüzden, beni ne kadar seversen sev, yetmedi. Yetiremedim… O delikler, senin verdiğin her şeyi emdi, yok etti.
n
n
Sonradan bildim Berrin… Onların çaresi sende değildi. Geçmişin çaresi sende değildi. Sen, geleceğimin çaresiydin… Çok geç anladım. Bunu anlamak için seni de kaybetmem gerekti üstelik.
n
n
Bazen insan, devasını aşkta arar.
n
Tüm eksiğini kapatsın ister, karşısındaki; tüm yaralarını sarsın. Onu, en olmamış yerinden tamamlasın.
n
Bazen aşk, anlamını acıda arar.
n
İflah olmaz bir yarayla sınar âşıkları. En olmadık yerlerinden vurup, ıssız bir sızıda bırakır.
n
Geçmişlerinden yaralı iki yürekti onlar. Öyle bir an geldi ki, birbirlerine sınav oldular.
n
(Tanıtım Bülteninden)