Dağlarca Türkçe katında öyle bekledi kiHepisini gördü, ta kızıl elmaya kadarLimonluğun üstündeki konalgayı bilemeyizÇiçek sergisi, bu nasıl bir atılımdır bilirizKarlar yağıyordu düşüncesine, iftiharlaKimesne ne derse desin, dağlar bilir söz incisiniYeniden doğmak için sevi yön değiştirirdi
Sevişmek halk katında sonsuzluk alanıdırBir tümceye uydurulmuş koygun sesiyleBir anı hecesinde sevişmek olanıdır yüreğiÇağrılmayan göğ çağrılsa kanayan gülBenim gönlüm böyle vakit varken iç çekenSonrası kalır unutulan bir yasayaUnutulmaya değer oraların ihsan gölgeleriYatıştırmaya yaprağın kollenkimasıdır kökünFlokseranın iğnesi ölür o ölüm ayininde
Öyle bekledim ki “sevgim acıyor”Yaşamı tırmaladım gidiyorumBu dünyayı, onun incelikleriBir bir ayıkladım biliyorumGülünün güneşi emzirdiği
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.