Arkadaşını Davet Et


Şule GürbüzÖyküCoşkuyla Ölmek
Şule GürbüzÖyküCoşkuyla Ölmek
Şule GürbüzHikaye (Öykü) KitaplarıCoşkuyla Ölmek
Şule GürbüzHikaye (Öykü) KitaplarıCoşkuyla Ölmek
Şule GürbüzHikaye (Öykü) KitaplarıCoşkuyla Ölmek
Şule GürbüzHikaye (Öykü) KitaplarıCoşkuyla Ölmek
Şule GürbüzHikaye (Öykü) KitaplarıCoşkuyla Ölmek
Şule GürbüzHikaye (Öykü) KitaplarıCoşkuyla Ölmek
Şule GürbüzHikaye (Öykü) KitaplarıCoşkuyla Ölmek
Şule GürbüzHikaye (Öykü) KitaplarıCoşkuyla Ölmek
Şule GürbüzHikaye (Öykü) KitaplarıCoşkuyla Ölmek
Şule GürbüzHikaye (Öykü) KitaplarıCoşkuyla Ölmek
Şule GürbüzHikaye (Öykü) KitaplarıCoşkuyla Ölmek

Coşkuyla Ölmek (9789750511080)

0,00
Para Puan : 100
İndirim Oranı : %54 İndirim
KDV Dahil : $33.99
İndirimli : $14.61  + KDV
KDV Dahil : $15.63
Barkod : 9789750511080
10-20 Euro Kitaplar
KÜ-5

“Beklemek, bir şeyin yoluna ve haline girmesini beklemek, beklerken olacak olanın olması için gereken her türlü başka hale geçişlere, kalışlara tahammül etmek ne zor şeydi. Başı da, ortayı da, sonu da bilip beklemek ne tahammülü güç şeydi. Tanrı’nın da yaptığı bu muydu? Baş, orta, son belli, helak kaçınılmaz, ancak önemli olan o zamanı geçirmek, o zamandan geçmek. Ve geldiğinde gelmemiş gibi, bilmemiş gibi, yaşamamış gibi gelmek, rüyayı görüp uyanmak ve ‘Neyse rüyaymış,’ demek ve aynı yerden uyumaya devam etmek. Yaşamaya da, ölmeye de yazık. Bu ölüm için yaşamaya, bu yaşamak için ölmeye yazık. Mezarlıklara, servilere, süsenlere, nisan sonunda açan katırtırnaklarına, telaşlı karıncanın adımlarına yazık, mezar taşına konup da bağıran karganın sesine yazık, ölüme ağlayan şaire, yaşam var zanneden filozofun nefesine yazık, şen taklalarla ilk senelerinde koşup zıplayan, ağaçlara tırmanırken seyredilip seyredilmediğini kontrol eden kedinin tırnaklarına yazık, ağdaki balığa, lokantada onu bekleyen anguta, önce ön iki ayağını sonra arkadakileri ovuşturup bu hareketinden büyük kâr ve kisve uman karasineğe yazık, hortumunu sallayan koca file, sanatlı sıçrayışı ile dahi boşluğu dolduramayan yunusa yazık, grafon kâğıdından gelincik ve petunyalara, en pürüzsüz çakıl taşına, kum olmuş zavallıya, sağdan sağdan yürüyen eşeğin inadına, yol kenarlarındaki ısınmış dikenlere, kozalağın içindeki fıstığa, duvara yapışmış yosuna yazık, bu topu binyıllardır çevirip duran sema-i muğlâka, titreyen kanatlara, açılan göğe ve onun katmanlarına, havanın, suyun olduğu, olmadığı yerlere yazık.”

n

 

n

(Tanıtım Bülteninden)

n

 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR