Geçmişten Günümüze: Geleneksel Türk Sanatları

Geçmişten Günümüze: Geleneksel Türk Sanatları

Anadolu topraklarının ve Türk kültürünün binlerce yıllık tarihini yansıtan geleneksel Türk sanatları, bu toprakların bize bıraktığı en büyük kültürel miraslardan bir tanesidir. Özellikle yoğun bir el emeği isteyen süsleme sanatları, Türk el sanatları içerisinde en değerli olanlar olarak kabul edilir. Bir zamanlar zanaat olarak kabul gören ve zanaatkarlar tarafından uğraşılan meslekler olan bu eski sanatlar, günümüzde hala sayıca az da olsa, pek çok kişi tarafından ilgi görmektedir. Bu geleneksel sanatların bazıları ise ne yazık ki unutulmaya yüz tutmuştur.

Türk kültürünün çok önemli bir kısmını, geleneksel Türk sanatları ve sanat üslupları oluşturur. Bu köklü ve eski sanatların bir kısmının tarihinin İslamiyet öncesine kadar uzandığı bilinmektedir. Başta minyatür olmak üzere pek çok geleneksel sanat ise Türklerin İslamiyeti kabulü ile birlikte gelişmiştir. Türk-İslam kültürünün gelişmeye başlaması, bu sentezin bir ürünü olan sanat dallarının da popülerleşmesini doğurmuştur. Türk müziğinden mimariye, İslamiyet’in izlerine her alanda rastlanmaktadır. Çini sanatı, hat sanatı ve seramik sanatı da, Türk-İslam sentezinden oluşan geleneksel Türk sanatlarının başında gelir. İşte geçmişten günümüze varlığını koruyan en değerli geleneksel Türk sanatları...

Ebru Sanatı

Kendine özgü boya ve malzemeleri ile en sofistike Türk sanatlarından bir tanesi olan ebru sanatı, aynı zamanda Türk tarihindeki tasavvuf kültürünün de en güzel örneklerinden bir tanesidir. Ebru sanatı ile ilgili en çok sorulan sorular, “Ebru sanatı nedir?” ve “Ebru sanatı nasıl yapılır?” sorularıdır. Ebru sanatı, kitre denilen bir malzeme ile yoğunlaştırılmış bir miktar suyun üzerine ebruya özel üretilen boyalar ile oluşturulmuş desenlerin yine ebruya özel kağıtların üzerine geçilerek yapılan bir geleneksel sanattır. Ebru malzemeleri; özel ebru kağıdı, su, toprak boya, kitre, deniz kadayıfı, at kılı, gül dalı ve kötü kokusu ile dikkat çeken öd malzemesidir. 

Ebru resmi yapmak için gereken ebru malzemeleri içerisinde, suyun yoğunlaşmasına imkan veren bitkisel bir madde olan kitre ana malzeme olarak görülür. Ebru resminin yapım süreci, diğer klasik resim sanatı tekniklerinden oldukça farklıdır. Bunun en önemli sebebi, ebru sanatçısının tüm tasarımı ve renklendirme işlemlerini su üzerinde gerçekleştirmesidir. Ebru resmi, pek çok farklı çeşide sahiptir. Örneğin, battal ebru yöntemi, birkaç farklı renkteki boyanın fırça yardımıyla su yüzeyine serpilmesi ve hiçbir değişiklik yapılmadan kağıda geçirilmesi ile yapılır. Ebru sanatını öğrenmeye de battal ebru resmi yaparak başlanır.

Seramik Sanatı

Seramik sanatı, Anadolu topraklarında doğmuş neredeyse 8000 yıllık bir geleneksel Türk sanatı.Seramik ya da bilinen diğer adı ile çömlek sanatının dünyadaki tarihi ise neredeyse insanlığın tarihi kadar eskilere dayanır. Hatta öyle ki ilk seramik ürünün milattan önce 6000’li yıllarda Anadolu topraklarında üretildiği bilinir. Bin yıllar boyunca farklı şekillerde ve farklı medeniyetlerde ortaya çıkan seramik yapımı, pek çok geleneksel Türk sanatları müzesinde de bazen çanak şeklinde bazense süs eşyaları biçiminde karşımıza çıkar. Seramik süsleme sanatı ise farklı kültürlerin esintilerini taşır.

Türk seramik sanatı, günümüzde Osmanlı geleneğinde devam etmektedir ancak çağdaş seramik sanatı da özellikle genç sanatçılar arasında yaygınlaşmaya başlamıştır. Seramik yapımı, diğer tüm Türk el sanatları alanlarında olduğu gibi, oldukça zahmetlidir. Seramik yapımına öncelikle şekillendirme ve rötuş aşamaları ile başlanır. İlk fırınlama işleminin ardından kuru rötuş yapılır ve sırlamanın ardından ikinci ve son fırınlama işlemi gerçekleştirilir. Seramik yapımı için özel bir hamur kullanılır.

Çini Sanatı

Geleneksel süsleme sanatları içerisinde en bilineni olan çini sanatı ile ilgili en çok sorulan soru, “Çinicilik nedir?” sorusudur. Çinicilik sanatı, özel bir toprağın pişirilip şekil verildikten sonra eşyalar üretilmesine verilen isimdir. Bu sanatın ayırt edici özelliği çini motifleri ve çini boyama yöntemleri ile ortaya çıkan eşsiz desenleridir. Türk el sanatları içerisinde en popüler olanlardan biri olan çini sanatı, ilk olarak bir Müslüman Türk devleti olan Karahanlılar zamanında ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla çini sanatının bin yıldan fazla bir tarihe sahip olduğunu söylemek mümkündür. Çini motiflerinin mimari eserlerde ortaya çıkması ise Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları dönemlerinde olmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti'nin ortadan kalkması ve Osmanlı Devleti’nin kurulması ile birlikte çini sanatı geleneği de tekrar yükselmeye başlamıştır.

Geleneksel sanatlardan biri olan çini sanatı, 16. yüzyılda İznik bölgesinde üretilen çiniler ile altın çağına ulaşmıştır. Çini motifleri ve çini boyama tekniklerinden oluşan çini sanatında genellikle seramik, kuvars, cam tozu ya da kil gibi malzemeler kullanılur. Günümüzde çini sanatı geleneğinin fayanslarda, porselen tabak süslemelerinde ve başka pek çok dekorasyon alanında kullanıldığı görülmektedir. Aynı zamanda hala pek çok binanın da iç ve dış yüzeylerinin çini motifleri ile süslendiği bilinmektedir.

Dokuma Sanatı

Geleneksel Türk sanatları tarihi içerisinde dokuma sanatı, genellikle kilim dokumacılığı biçiminde karşımıza çıkar. Dokuma sanatı ve kilim dokumacılığı Türk kültürü ile o kadar özdeşleşmiştir ki, tüm dünyada Türk halıları en kaliteli halılar olarak görülür ve aynı zamanda büyük bir sanatsal değere sahiptirler. Osmanlı’nın yükselişi ile birlikte kendin gösteren sanatsal zenginleşme, dokuma sanatına da yansımıştır. Özellikle 17. yüzyıldan itibaren kilim dokumacılığında desen çeşitliliği artmaya başlamıştır.

Dokuma sanatı geleneği; günümüzde İç Anadolu bölgesinde Konya, Kayseri, Sivas ve Kırşehir gibi şehirlerde, Batı Anadolu’da Isparta’dan Milas’a, Doğu Anadolu bölgesinde ise Kars ve özellikle de Erzurum’da hala özenle korunarak devam ettirilmektedir. Kilim dokumacılığı, geleneksel olarak hammaddeleri yün ve kıl olan malzemelerden gerçekleştirilse de son yıllarda sentetik iplerin kullanıldığı da görülmektedir.

Hat Sanatı

Hüsn-i  hat olarak da bilinen ve İslami bir kaligrafi sanatı olan hat sanatı, Osmanlı döneminden günümüze korunan geleneksel süsleme sanatlarından bir tanesidir. Bu tanım, akıllara “Kaligrafi nedir?” sorusunu getirebilir. Kaligrafi, harf gibi yazı karakterleri ve unsurları yardımıyla geliştirilen ve çoğunlukla dekoratif amaçlı olarak kullanılan süsleme sanatlarından bir tanesidir. “Hat sanatı nedir?” sorusunun cevabını merak edenler için  ise bu sanat kısaca şu şekilde özetlenebilir: Hat sanatı, Arap harfleri temel alınarak oluşturulan bir kaligrafi ya da güzel yazı yazma sanatıdır. Hat sanatı, ismini Arapçada çizgi anlamına gelen hat kelimesinden almaktadır.

Hat sanatı geleneği, Osmanlı döneminden günümüze kadar korunmayı başarmıştır. Günümüzde hala usta ve çırak ilişkisi ile devam eden bu sanat; mürekkep, özel kalem, kağıt ve hokka gibi çeşitli malzemelere ihtiyaç duyar. Harflere çok ince anlamlar taşıyacak bir şekilde ahenk ve hünerle şekil verilmesi, hat sanatını en incelikli el sanatlarından bir tanesi haline getirir. Hat sanatı ile uğraşan kişi ve sanatçılara hattat denmektedir.


 
Etiketler: Geçmişten Günümüze: Geleneksel Türk Sanatları
Mayıs 23, 2021
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR