AYAR
nn
Ayarın bozulduğunu
nn
birbirimize ağır geldiğimizde anladık.
nn
Tuğla biçiminde hava boşluklarıyla,
nn
öfkeli sözlerle ördüğümüz duvar
nn
en ufak esintiye boyun eğmeye
nn
başladığında anladık ayarın bozulduğunu.
nn
Bir dili daha tükettik.
nn
Açılmayacak kutuyu açınca
nn
dibinde yaralı bir canavar bulduk,
nn
silik benzerimizi.
nn
İlerledikçe kabaran
nn
kabardıkça kendi üstüne yıkılan
nn
bir dalgayı bulduk,
nn
yitik benzerimizi.
nn
Bir ölçüyü daha tükettik.
nn
İki kıta bulduk kutuda
nn
derinliklerinden bakışmayı bilmediklerinden
nn
kendilerini kavuşamaz gören,
nn
uzak benzerimizi.
nn
Külünden kıskandığı bir şey varmış gibi
nn
için için yanarak kendini tüketen
nn
ateşi de bulduk,
nn
sönük benzerimizi.
nn
Bir geleceği daha tükettik.
nn
Ayarın bozulduğunu sınırımızın ötesine geçemediğimizde anladık.
nn
nn
(Tanıtım Bülteninden)
nn
n