Sevgili okurlarım; Mustafa Kemal Atatürk, Zorlu bir savaştan sonra,(29 Ekim 1923) de, Cumhuriyeti kurdu. O günlerde, Türk toplumunun yaşantısı nasıl görünüyordu... Sonra da, ülkemizde nereler oldu, neredeydik, nereye geldik? Kısaca söz edeceğim... Kurtuluş Savaşı başlarken, 13 milyon nüfusun, yarısı sıtmalı, yarısı trahomluydu. Savaş sona erince, yoksulluk içinde yaşayan bir nüfusumuz vardı. Bu nüfusun % 80’ni köylerde yaşıyordu. Çoğu köylerde, içecek su, yiyecek ekmek yoktu. Köylü kadınlar, yemek yapmak için kırlara giderler, başta madımak olmak üzere, yiyecek ot toplarlardı. Toplumlarda kalkınmanın ilk temel şartı eğitimdir. Bunu bilim adamları
söylüyor... (28 Ekim 1928) de, yapılan istatistik verilerine göre, ülkemizde erkeklerde, %5, kadınlarda, %3 Arapça harflerle okur-yazar olanlar vardı. Atatürk’ün öngörüsüyle, Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati döneminde, (01 Kasım 1928) tarihinde Latin harfleriyle, (Alfabe Devrimi) yapıldı. Okuma-yazmayı öğretmek için, Köy Öğretmen okulları açıldı, ama başarısız oldu. Daha Sonra, Hasan Âli Yücel, Milli Eğitin Bakanı olunca, yasal yollar tamamlandı. İsmail Hakkı Tonguç, İlköğretim Genel Müdürü oldu. Ülkemizde yeni bir eğitim sistemi kurulacaktı. Amaç neydi? Köylerden toplanan yetenekli çocuklar, beş yıl okutulacak, öğretmen yetiştirilecek, köylere gönderilecekti. Hemen hazırlıklar yapıldı... (17 Nisan 1940) yılında Köy Enstitüleri açıldı.
Eğitimde büyük bir devrim yapılmıştı.. Bu okullar ülkemizin 21 yerinde açıldı. Eylül 1947 yılına kadar Köy Enstitülerinde, toplam olarak, (20.000) ne yakın köy öğretmeni, sağlık memuru ve ebe yetiştirildi. Sonra, ABD’nin baskısıyla, Köy Enstitüleri kapatıldı... Ayrıntılı Bilgileri, bu kitapta bulacaksınız.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 448
En / Boy : 12.5 / 19.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2021