Dostun Gözyaşı
Vardığım meyhane ahşap yapıdan Eğilerek girdim zar zor kapıdan Çağırdı dostun biri beni sapadan Gel gel diye sallıyordu elini
Eğildim kulağına sordum halini Uzattı kadehe hemen elini Anlattı başına bir bir geleni Görmeliydin gözlerinin selini
Beni bu hallere koyan var dedi Kim diye sorunca zalim yâr dedi Çekilmez dedim de ölüm kâr dedi Görmeliydin o titreyen elini
Silkinir gibi oldu yerinden Sustu, sigarayı çekti derinden Belli ki çok şey geçmiş serinden Bir görmeliydiniz garip halini
Hüzünle doluyum hiç bilen yoktur Akar gözyaşlarım bir silen yoktur Her gün bu masada kadehim tektir dedi Gözlerinden döktü yaşları
Canım dedi diye canımı verdim Soyundum derimi yoluna serdim Anlayıver halimi ben sona geldim dedi Gözlerinden döktü yaşları
Yaşamama değer gün mü var dedi Benim gibi yanan gül mü var dedi Ölümden öteye yol mu var dedi Yumunca gözünü döktü yaşları
Uçkun nerden bulun bağrı yarayı Nasıl bilirsin ki bahtı karayıSanki bulacaksın derde çareyiNe dedimse döktü gözünden yaşı
Kendime deva bulmam dosta bulurum Derman bulamazsam umut olurum İşte ben de böyle mutlu olurumYeter ki dost gözünden yaş dökülmesin
Kul bilse n’olur kulun halini Nerden bilsin evli dulun haliniKimbilir bülbülün elinde inleyen dilin haliniGörmeliydin garibanın o zavallı halini
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.