Daha cennet yaratılmamıştı ve Âdem Havva’yı tanımamıştı. Özdü Adem’in toprağı, Rabbin kudretinin tecellisiydi.
n
Özden öze bir yol belirdi, aşk Adem’in yüreğinde dirildi.
n
Belirsizdi Havva.
n
İsmi de cismi de yoktu. Daha adını vermemişti. Ama özünden bir parçanın yüreğine dokunduğunu hissetti.
n
Sevgi ve merhamet daha özün ilk parçasında hayat busesiydi.
n
Ruhlar âlemiydi, sohbet meclisinde bir ruh Âdem’in gözünde belirdi. Tanımlayamadığı duygunun gözünden gönlüne yol aldığını fark etti.
n
Aşk sadece gözlerde olursa, gözün gördüğü yeni güzellere kayması kaçınılmaz olacaktı. Âdem bunu yüreğinde karargâh kılan aşkın ilk nazarında anladı.
n
Bildi ki aşk yürektense gözü kör edip ihaneti sonsuza dek mahkûm ederdi.
n
Ve Âdem’in gözü köreldi, yüreğinde aşkın tohumu filizlendi.
n
Ruhunun atışlarını hissediyordu. Aşk sevdiğini yüreğinde duyumsayabilmekti.
n
İnsanlığın yaşadığı ilk aşka yolculukta Âdem ile Havva’ya eşlik etmeye ne dersiniz?
n
(Tanıtım Bülteninden)
n