Altı kişilik grup içinde dört farklı dünya çıkmıştı ortaya:
n
İlki, Sultan Hanım ile Muazzez Hanım’ın gizli ittifakları.
n
İkincisi, Servet’in kendini ele vermemekle birlikte tehlikeli bir yönü olduğunu belli eden karanlık dünyası.
n
Üçüncüsü, Fikret Bey ile Muzaffer Bey’in kazanma hırsı üzerine kurulan seçim dünyası.
n
Dördüncüsü ise, benim diğer üç dünya ile hiç ilgisi olmayan her türlü şaibeden uzak saf dünyam.
n
Bu dört dünyanın çarpışmasından ortaya nasıl bir dünya çıkardı?
n
Ayrıca çevremdeki insan sayısı arttıkça, kurulmak istenecek dünya sayısı daha da artmaz mıydı?
n
Başkasının dünyası hesaba katılmadan kurulmaya çalışılan her yeni dünya, yeni bir çatışma demek olduğuna göre, ben kendimi nasıl koruyacaktım?
n
Bütün bu farklı dünyalar ve bu dünyalar arasında kaçınılmaz görünen çatışmalar arasında, meçhul da olsa, kendime, rahat konuşup içimi dökebileceğim bir arkadaş edinmemden daha doğal ne olabilirdi.
n
Sevgili meçhul arkadaş!
n
Kendi dünyamı sana açarken hep samimi olacağımdan hiç şüphen olmasın. Arkadaşlığımı kabul edip gönlünü bana açtığın için yürek dolusu teşekkürler…
n
n
(Tanıtım Bülteninden)
n