Yirminci yüzyılın en önemli mistiklerinden Gurdjieff şöyle der:
“İnsanlar uyumaktadırlar ve bunu kabul etmezler”
O halde uykuda olduğumuzun “farkındalığına” varmakla işe başlamalı…
Nimet Erenler Gülkökü, ezoterizmden dinlere, günlük yaşamdan duygulara, şamanizmden zen öğretisine kadar geniş bir yelpazede birçok olguya dokunuşlar yaparken, bize akla gelebilecek her konuda çok-boyutlu bakışımızı nasıl kullanacağımıza dair sıra dışı anahtarlar sunuyor ve yeni insanın ipuçlarını veriyor.
-Erhan Kolbaşı-
Ezoterizm; mitolojinin sembollerine bürünüp sırlar diyarına gizlenmiş, DNA’larda vücut bulmuş, kelimelerde perdelenmiş, bir tek kavrayış yoluyla ruhta çözülmeyi beklemekteymiş.
-Nimet Erenler Gülkökü-
“Hayattan güzel şeyler istiyoruz. Başarı, güven, mutluluk, şöhret, zenginlik…
Peki, bunları isterken eksik bıraktığımız en önemli şey nedir diye hiç sordunuz mu? Gerçekte neyi, neden istediğimizi biliyor muyuz?
Aslında biz dâhil, her şey evrene ait…
Görünenin ardında hep bir görünmeyen mevcut...
Bütün mesele bu perdeleri aralayıp, gerçeğe ulaşmaktır. Gözümüzün önündeki perdeleri kaldırdığımızda, hem kendimizi tanıyacağız, hem de neyi neden istediğimizin gerekçesini daha iyi anlayacağız.” diyor Nimet Erenler Gülkökü.
Ve okuyucusunu alışılmışın dışında; geçmiş, gelecek ve şimdiyi kapsayan sıra dışı anlamlar dünyasına davet ediyor.
-CBN Yayınları-
(Tanıtım Bülteninden)