Bir uçurtmam vardı umuda uçurduğum
nn
Asi maviliğin altında dalga dalga savrulan
nn
Beyaz yelelerini asil bir at edasıyla üzerinde taşıyan.
nn
Kararttılar gökyüzünü kuşları ürküterek
nn
Ve boğdular yasa, kelebekleri.
nn
Heyhat!
nn
Ölmüş tüm insanlar
nn
Yaşayanlar ne peki?
nn
Vurdular uçurtmamı, umudum kahr-u perişan edildi!
nn
Ey gökler niçin gömüldünüz karanlığa açın perdeleri!
nn
Ortalıktaki cesetler görünmeli!
nn
Ömrümün geri kalan şaşkınlığını
nn
Hoyrat ellerde incitilmiş insanlığımı
nn
Utanca katık ederek yaşıyorum.
nn
Ölmüş her insanlık namına utanıyorum kendimden.
nn
Heyhat!
nn
Cesetler haset kokmakta, kibir kokmakta, öfke kokmakta
nn
Yıkanmadan gömülmekte ruhlar!
nn
Yüzünüze gülenler de ölmüş belli ki
nn
Tıpkı insanları tanıdıkça vurulan uçurtmam gibi
nn
Benim gibi…
nn
nn
(Tanıtım Bülteninden)
nn
nn
n