Akşam karanlığı ve can sıkıntısı; bu şehire eş zamanlı çökmekteydiler. Güneşe itibar gösterdiğimden mi, yalnızlık korkusu mu ya da başka bir şey mi, bilemiyorum… Kentin güneydoğu sahilindeydik; dolayısıyla güneş arkamızdaki kayalıkların ardından- denizin terk ettiği falezlerden- bir anda görünmez olurdu. Bir anda kaybolan bir güneş; büyüdüğünü göremediğin çocuklar gibi, hevesini kursağında bırakırdı insanın. Yerine bir meltem esintisi, hafif bir çiğ yağmuru ve yalnızlık bırakır; bir anda giderdi. Sabah da sırtında bir yabancılıkla çıkagelir, yaşanması gereken koskoca bir gün dayatırdı.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.