Ben kimseyi üzmek için yazmıyorum; sadece kendimi iyileştirmek için yazmaya başladım. Başka bir hikâyeydi bu üstelik ilk başta; kendi başlarına büyüyen üç çocuğun hikâyesi. Anasız babasız ama sokaklarda da değil; başka bir dünyanın olabileceğine dair bir umut hikâyesi. İnsan yazdıkça kendi içindeki kuyulara çekiliyor bilmeden; kazdıkça, derine indikçe siyahlaşıyor suları o kuyuların da.
Yaşamın savrulup gitmiş zamanları vardır. O zamanlar bazen bir şehrin öyküsüne denk gelir ve onun içine karışıp gider. Şehirler taşır artık o öyküleri...
biz burada iyiyiz, üç genç insanın kendi hikâyelerini bir başka şehirde Berlin’de, yaşamaya çalışmalarının öyküsü...
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.