Nem tutmuş tahtayı dişlerine geçiren fare, zamanı gevrek gevrek kemiriyordu.
‘Madenci S’nin tahtası neredeyse rutubetten çürümüştü.
O, can acısındayken, fare; zafer kazanmış komutan edasıyla savaş meydanına atını sürmüş ve şaha kaldırmıştı.
Körüklü çizmeleri prıl prıl parlıyordu.
Elinde kırbacıyla yetkin bir süvari gibi böbürleniyor, emirler yağdırıyordu...
Can, “Aaa! Bu bizim farecik değil mi?” diye hayrete düşmüştü!
Madenci S, “Peh.. peh.. peh!” demiş, dudağını bükmüştü.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.