"Ey aşk! Öyle bir gel ki gelmiş geçmiş bütün aşklar utansın.’’
n
‘Ben bana şifa olamazken ona hiç olamam ki. Kaçmalıyım, ne olursa olsun ondan kaçmalıyım. Kendimle birlikte onu da çıkmazlarımda kaybedemem ki’ diye kaçtıkça Anıl,
n
‘Biliyorum, kandıracak beni mavi gökyüzü, mavi deniz, mavi bir kır çiçeği. Maviye dair ne varsa işte. Kıza kıza aldanacağım mavilere, ‘ya gelirse’ diyeceğim, ‘ya gelirse!’.
n
Oysa biliyorum gelmeyecek, hiç gelmeyecek beklediğim o yolcu, diye isyanlar etmekteydi Ayben.
n
‘Yüreğinde tomurcuğa durmuş bir gül versen bana, o gülü yüreğimde dört mevsim soldurmam.’ Diye yalvardıkça Efe, tüm gülleri susuz bırakırcasına, ‘Bekleme! İhtimaller uğramaz bizim semtimize.’ Demekteydi Efsun.
n
‘Sen aşka aşık olabilirsin, ama aşk hak edene açar kapılarını. Susup sabırla beklemeyi bileceksin.
n
Korkmayacaksın! Korkmayacak ve aşkın ateşini göze alacaksın ki gülistana ereceksin’ diye aşka çağırmaktaydı Akif.
n
Ve bir ömür bıkmadan usanmadan yazılan onca mektuptan süzülen gözyaşları, hasret sancısı, kanayıp duran yaraların sızısı..
n
‘Beni senin için kurduğum şehirlerde payına isimsiz bir mezar taşı düşen yaşayan ölü olmaktan çek al ey yar!
n
Senin olduğun şehirlerde nefesim bitse de ölmem ben.’
n
‘Cennetim sanmıştım, cehenneminde kor ateşlerde yanmaktayım.’
Bu kitapla bildiğiniz tüm aşkları unutacak ve aşkı yeniden sorgulamaya başlayacaksınız.
n
n
(Tanıtım Bülteninden)
n