Arkadaşını Davet Et


Tuna AkansuTürk EdebiyatıAltı Eylül ve Dionis Efendi
Tuna AkansuTürk EdebiyatıAltı Eylül ve Dionis Efendi
Tuna AkansuTürk Edebiyatı KitaplarıAltı Eylül ve Dionis Efendi

Altı Eylül ve Dionis Efendi (9786055618018)

0,00
Tedarikçi : Cinius
Para Puan : 100
İndirim Oranı : %54 İndirim
KDV Dahil : $36.56
İndirimli : $15.72  + KDV
KDV Dahil : $16.82
Barkod : 9786055618018


Severek yaşamak varken, neden anlamsız savaşlar çıkar? Neden kahkaha atılan evlere hüzün dolar? Altı Eylülde eli sopalı adamlar, İstanbulda Rumların neşeleri pencerelerinden taşan evlerine, iş yerlerine saldırır
Dionis Efendi kilisede kırılan cam parçalarının, yerlere savrulan mumların arasında, karşı konulmaz üzüntüler yaşar:
"Ben Arnavut kaldırımlı sokağın küçük bir taşıyım. Ama her sokakta varım. İstanbul bir masa, ben o masanın örtüsü, zeytini, bir mezesiyim..."
...
"Keşke birbirine dalaşanlar, ufak hesapların savaşını verenler, sevdanın yetmiş yaşlarında bulduğu saz grubu Ağustos Böcekleri gibi hayatın mutluluk alınacak yanlarını görebilseler.
Ve hüsran yüreklerine düşünce, onlar aralarında dertleşirler:
Şu dünyayı kendimiz için yaşayıp, hiç bu kadar güzel görmemiştik"
...
Mutluluğun aldatmacalı yanını yakalayan Kamilin duygularında, bahar çiçekleri açar. Sıkıntılarını, hırıltılı nefesine karışan sözleri açığa vurur:
"Bu kadının hülyalarımda yaşattığım kadın olmadığını, bilmediğimi mi sanıyorsun? Bir kandırmacanın içinde geçen günler, beni mesut etti"
...
Ne kadar dertsiz de olsanız, günün birinde işiniz devlet dairelerine düşer. Ve dilekçeler elde, ağızlarda sabır duaları, vücutlar yorgun, gözler bezgin, kapı kapı dolaşmaktan başka çare kalmaz...



bSayfa Sayısı: 234

Baskı Yılı: 2009


Dili: Türkçe
Yayınevi: Cinius

Türk Edebiyatı 2
KÜ-6

Severek yaşamak varken, neden anlamsız savaşlar çıkar? Neden kahkaha atılan evlere hüzün dolar? Altı Eylül'de eli sopalı adamlar, İstanbul'da Rumların neşeleri pencerelerinden taşan evlerine, iş yerlerine saldırır
Dionis Efendi kilisede kırılan cam parçalarının, yerlere savrulan mumların arasında, karşı konulmaz üzüntüler yaşar:
"Ben Arnavut kaldırımlı sokağın küçük bir taşıyım. Ama her sokakta varım. İstanbul bir masa, ben o masanın örtüsü, zeytini, bir mezesiyim..."
...
"Keşke birbirine dalaşanlar, ufak hesapların savaşını verenler, sevdanın yetmiş yaşlarında bulduğu saz grubu Ağustos Böcekleri gibi hayatın mutluluk alınacak yanlarını görebilseler.
Ve hüsran yüreklerine düşünce, onlar aralarında dertleşirler:
Şu dünyayı kendimiz için yaşayıp, hiç bu kadar güzel görmemiştik"
...
Mutluluğun aldatmacalı yanını yakalayan Kamil'in duygularında, bahar çiçekleri açar. Sıkıntılarını, hırıltılı nefesine karışan sözleri açığa vurur:
"Bu kadının hülyalarımda yaşattığım kadın olmadığını, bilmediğimi mi sanıyorsun? Bir kandırmacanın içinde geçen günler, beni mesut etti"
...
Ne kadar dertsiz de olsanız, günün birinde işiniz devlet dairelerine düşer. Ve dilekçeler elde, ağızlarda sabır duaları, vücutlar yorgun, gözler bezgin, kapı kapı dolaşmaktan başka çare kalmaz...



Sayfa Sayısı: 234

Baskı Yılı: 2009


Dili: Türkçe
Yayınevi: Cinius
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR